Hikaye

LÜBBEY’İN LANETİ

Metin yıllar önce Manisa ile İzmir sınırında Ödemişe bağlı, adı hayalet köy Lübbey ‘ e çıkan Lübbey köyünde sevdiği kadınla evlenmiş, Dilek isimli bir kızı olmuştur. Çok mutlu bir hayatı varken, bir süre sonra tesadüfen Arapça yazılmış bir harita bulur. Bu haritanın ne olduğunu öğrenmek için cinci hoca diye bilinen Nurten’e gittikten sonra bütün hayatı değişir.

Nurten ona, hazineyi koruyan cin kabilesinin gazabına uğramaması için onu cinlerden ve İfriteden koruyacak bir muska hazırlar. Bu muska, 22 yıl 1 ay boyunca Metin’i 22 yıl 1 ay sonra ise kızını zulzula cinlerinden koruyacaktır.

Metin bu anlaşmayı kabul eder ve muskayı yaptırır. Nurten bu muska karşılığın da hazineyi Metin’e bırakıyor ancak hazineyle birlikte gömülü olan ve içinde cinleri tutsak eden büyülerin olduğu küçük kutuyu istiyordur.
Metin, yanına 3 arkadaşını daha alarak haritadaki Lübbey köyü mezarlığına gider. Hazineyi çıkartırlarken 3 arkadaşı da mezardan çıkan İfritenin gazabına uğrar ama Metin’e muska sayesinde hiç bir şey olmaz.

Metin, mezardan küçük kutuyu çıkarttıktan sonra hazineyi alamadan, mezarda tutsak olan cinler özgür kalır ve Lübbey köyü cinlerin baskınına uğrar. Tüm köy halkı ile birlikte çok sevdiği karısı da cinler tarafından öldürülür.

Cinlerin ve İfritenin peşinde oldukları şey Metin’in hazineyle birlikte çıkardığı, içinde 300 yıl önce yapılan cinleri tutsak eden büyüdür. Cinler, küçük kutuyu büyücü Nurten’in yaptığı muska nedeniyle Metin’den alamazlar ve lanetin biteceği 22 yıl 1 ayı beklerler.

Metinin karısı köyde çıkan yangında kızı Dileği arkadaşı Asiye’ ye emanet eder. Bütün köy halkını öldüren İfrite, Asiye’ den, Metinin 5 yaşındaki kızını kendilerine vermesini ister. Bunu kabul etmeyen Asiye küçük kızı vermek yerine İfriteyle anlaşma yapar. İfrite artık gündüzleri Asiye’ nin bedeninde yaşıyor,geceleri ise etrafa dehşet salıyordur. Metin çok sevdiği kızını da yanına alarak köyden kaçar ve İstanbul’a yerleşir.

Aradan tam 22 yıl 1 ay geçmiş, Dilek, annesinin ölümünden hep babası Metin’i sorumlu tutmuştur.. Muskayı kızına veren Metin, gece yarısı gelen cinler ruhunu teslim alamadan önce intihar eder.

Metin’in ölümünden sonra cinler Dileğe musallat olur ve rüyasına girmeye başlarlar. Dilek rüyasında babasının anlattığı yerde küçük bir kutu ve kutuda Metin’in mektubunu bulur.

Metin, kızına bıraktığı mektupta, 22 yıl 1 ay boyunca süren ve kendinin ölümünden sonrada sürecek olan laneti bitirmek için, kızından yaşadıkları Lübbey köyüne gitmesini, kızına verdiği kutuyu da haritadaki eski yerine gömmesini yazmıştır.

Dilek gördüğü rüyalara dayanamaz ve en güvendiği arkadaşları, Erdal ve Berene durumu anlatır ve kendisiyle birlikte Lübbey köyüne gelmelerini ister. Erdal üniversiteyi Manisa’da okumuş ve Manisa’da çok tanıdıkları olan birisidir. Manisa’da 1 gün kaldıktan sonra arabayla Lübbey köyüne yola çıkarlar. Yolda, otostop çeken Cansu ve Sibel’i de yanlarına alırlar.

Onlarla aynı zamanda Lübbey köyü tarafına gezmeye giden 8 kişilik bir öğrenci grubu ve onları büyük tehlikeler beklemektedir. 22 yıldır hiç kimsenin ayak basmadığı köyde cinler yaşamaktadır ve köye gelen hiç kimse şimdiye kadar köyden sağ çıkamamıştır. Dilek ve arkadaşlarının hazineyi ve kutuyu Lübbey köyündeki mezarlığa gömmeleri için akşam ezanına kadar vakitleri vardır.

Akşam ezanı ile sabah ezanı arasında Lübbey köyünün tek hâkimi Zulzula kabilesi cinleridir ve karanlık çöktüğünde İfritenin gazabı başlar…